Tanzimat
sonrasında bürokrasinin oluşumu ile yönetim mimarisi de ortaya çıkmıştır. Bunun
en çarpıcı örneği ise hükümet konaklarıdır. 1840 Temmuz ayına ait bir yazı
özetinde, Milas’ta,”beş bab sıra odaların, ahali-yi kazanın mülkü olup”, tamire
muhtaç olduğu yazılıdır. Burada ağa
konağından başka, bir de muhassıllık(yönetim) binasının olduğu ve bunun mirî(devlete
ait) olduğu anlaşılmaktadır.
Aynı belgeden bu binanın 14.500 kuruş masrafı
gerektirecek ölçüde tamire muhtaç olduğunu anlıyoruz ki, o zaman için 14.500
kuruş gerçekten çok büyük meblağdır. Demek ki bu bina yeni bir bina değil, daha
önceden olan bir binadır. Nitekim salname(yıllık) defterlerinde hemen her yıla
ait masraf kalemleri içinde, “memleket odaları tamiri” kalemi vardır. Bu
memleket odaları, büyük bir olasılıkla, daha sonra muhassıllık konağına(kaza
yönetim merkezine) çevrilmiştir.
Tuğlacı,
Milas’ta hükümet konağının 1876 yılında yapıldığını belirtir. Nitekim ilk kez
1877 yılına ait bir davada, davaya, “hükümet konağında meclis-i davaya mahsus
odada” bakıldığı kaydedilmiştir. Buradan, bu tarihte, Milas’ta bir hükümet
konağının varlığından başka, mahkemenin de hükümet konağının içinde ayrı bir mekânda
görüldüğü anlaşılmaktadır.
Tarihçi
Zekai Eroğlu, 1867 yılında, 1911’de
yapılan hükümet konağının yerinde, 8 odalı bir okul yapıldığını fakat bu
dönemde bir hükümet konağı olmamasından dolayı bu binanın hükümet konağı olarak
kullanıldığını söylemektedir. Bu bina 1910-1911 yılında yeniden inşa
edilmiştir. 1911 yılında yapılan yeni hükümet konağı o dönemin tipik hükümet
binaları modelindedir. Kitlesel özellikleri ile de Levanten mimari etkileri
altındadır
Kaynak: X1X. Yüzyılda
Milas Kazası, (Doktora Tezi), Yrd. Doç. Dr. Nuri Adıyeke, Mersin Üni. Tarih
Bölümü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder