29 Ekim 2016 Cumartesi

ÜSTÜ - ALTI TARİH OLAN KENT; MYLASA / MİLAS

Milas, antik Mylasa’nın üzerine kurulmuştur. Milas’ın üstünü kazısanız, altından antik Mylasa çıkar.
Kent merkezinde bina temeli için nereye bir kazma vurulsa; kanalizasyon için nereye bir kepçe daldırılsa; orada mutlaka bir tarihi kalıntıya rastlanır.

İnşaat sahipleri, bu buluntulardan dolayı, müze tarafından işlerinin aksatılmaması için, bir gece içinde, göz açıp kapayıncaya kadar temel hafriyatını kepçelerle kamyonlara doldurur; moloz döküm yerlerine bırakırlardı.

Bu hafriyat döküm alanları adeta bir tarihi eserler mezarlığı gibiydi. Mermer sütunlar, mermer yapı taşları, parçalanmış heykeller ve daha niceleri…

Mylasa-Milas… Milas, 5 bin yıldır ismi değişmeyen ender Anadolu kentlerinden birisidir. Karya ve Menteşe Beyliğine başkentlik yapmıştır. Sırasıyla, Karya, Roma, Bizans, Selçuklu, Menteşe ve Osmanlı uygarlıklarını yaşamıştır…

Mylasa/Milas, uygarlıkların harman olduğu bir kent denilse, yeridir. Bu uygarlıklardan kalma pek çok tarihi eser bulunmaktadır bölgede. Halikarnasos’taki mausoleum’un bir minyatürü olarak inşa edilen Gümüşkesen mezar anıtı,  hamamlar, su kemerleri, kaleler, ören yerleri(27 antik kent), camiler, çeşmeler, hanlar, kral yolu vd.

 

Kentte, Rum ve Yahudi kültürünün izlerine de rastlamak mümkündür.

Milas’ın altı da tarih demiştik… Karya satrabı Hekatomnos’un mezarı kentin göbeğinde, Hisarbaşı Mahallesinde, 2400 yıl bir sır olarak toprağın altında kaldı. Üzerine evler yapılmıştı.

Bir yerel gazetecinin, Milas cezaevindeki definecilerden aldığı bilgi doğrultusunda, bunu gazetesinde haber yapmasıyla, uzun yıllardır burada yapılan kaçak kazının varlığı tespit edildi.

Yapılan kazılar sonucunda, buradaki son yüzyılın en önemlisi buluntusu olarak nitelendirilen bu tarihi varlık, gün yüzüne çıkarıldı. Bu anıtla, tarihi açıdan Milas’ın önemi daha da arttı.

Son iki yıldır Milas merkezde, arıtma tesisi bağlantılı altyapı çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmalar sırasında, yer altındaki tarih, Mylasa’nın kalıntıları da ortaya çıkıyor. Kimi yerde mozaik, kimi yerde bir mabedin temel taşları vd. Tüm bu buluntuların, Milas Müze Müdürlüğü tarafından kaydı ve koruması yapılıyor.

Milas, bu zengin tarihi varlıklarıyla, kimlik bulmalı, kent bu özelliklerini koruyarak geliş(tiril)melidir… Tarih ve kültür turizmi meraklıları için Milas, önemli bir yer…

Milas turizmi, Bodrum’la birlikte ele alınmalı, yöredeki turizmin planlanılması buna göre yapılmalıdır.
Milas-Bodrum Havalimanına inen turist; deniz-kum-güneş ve eğlence için Bodrum’a giderken; tarih ve kültüre meraklı olanları ise Milas’a gelebilmelidir.

Milas yerel yöneticilerinin bu konuda yapacakları çok şey, gitmeleri gereken daha çok yol var. Milas, bu konumuyla, daha yolun başında bile değil.

Milas’a gelen turistin kalabileceği, yiyip-içebileceği mekânlar olmalı...

Turist, Milas’ta kalmaktan, konaklamaktan, gezmekten zevk almalı; bunun ortamı ve olanakları yaratılmalıdır.

Milas, tarih-kültür ve ekonomik potansiyelleri doğrultusunda bir kimliğin sahibi olarak; kentin geleceği bu değerlere uygun şekilde planlanılmalıdır…


Mylasa/Milas, günübirlik uğranılıp geçilen yer olmaktan kurtulmalıdır…

Nevzat Çağlar Tüfekçi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder