18 Ekim 2016 Salı

DELİ HURİ...

Huri, Milas’ın ilginç tiplerinden birisiydi. Onu, Cumhuriyet Caddesinde, Kadıağa Caddesinde veya herhangi bir yerde avazı çıktığı kadar bağırırken duyardınız… O, birilerine bağırırken, etrafındaki insanlar onu ilgiyle seyrederler. Onu tanımayanlar, acaba bu kadın kime ve neden bağırıyor diye merak ederdi. Onun ağzından çıkan sözler ise öfke ve nefret doludur. Küfürlü sözlerdir, onlar. Onu tanıyanlar, onun kime niçin bağırdığını bilirler. Onu tanımayanlar ise onun bu canhıraş bağırmalarına, yerden taş alıp karşısındaki masum hedefinin üzerine fırlatmasına bir anlam veremezler. Huri’nin, sanki karşısında bir düşmanı varmış gibi yerden taş alıp fırlatması ise, bazen tehlikeli durumlar da yaratıyordu.

Ona “Deli Huri” de derler. İsmi belki Huriye ama kısaltılmışı olarak Huri derlerdi. Yaşlıca ve zayıf bir kadındı. Sol tarafına doğru kaykılarak dururdu. Yürürken sol tarafına doğru aksayarak yürürdü. Belki de sol ayağında aksama olduğu için böyleydi, bu. Başında, kirli, omuzlarından aşağıya beline doğru sarkan damalı basmadan başörtüsü olurdu hep. Sigarası ağzından hiç eksik olmazdı. O caddede gayet sakin yürürken birini gördüğü zaman hemen parlar, öfkelenir ve bağırmaya başlardı. Onun bu şekilde ani çıkışları, karşındakine bağırmaya başlaması, caddede yürüyenler arasında bir şaşkınlık dalgası yaratırdı.

Onun tepkisinin ve bağırmalarının sözleri şöyle olurdu: “Orospuuuu!, Kaltaaakkkkk!” Bu, onun hemcinslerine, kadınlara karşı kullandığı tepki sözleriydi. Onun erkeklere karşı bir tavrı, bağırması olmazdı. O bu tepkisini kadınlara karşı gösterirdi hep. Huri, caddede yürürken; güzel, makyajlı ve şık giyimli bir bayan gördüğü zaman, avazı çıktığı kadar bağırırdı: “Orospuuu!, Kaltaaakkkk!” Huri, ayakta durur, hafif soluna doğru yaslanarak, bu sözler ağzından ardı ardına dökülürdü onun. Huri bağırırken, onun bu haykırışları, Milas’ın bir başka yerinden rahatlıkla duyulurdu. Huri, o anda, yerde, bağırdığı kişiye fırlatacağı bir şey bulursa, onu alır var gücüyle, karşısındakinin üzerine doğru atardı. Attığı sert bir cisimse, o anda tehlikeli bir durum yaratırdı Huri…

Huri’nin bu bağırış-çığırışları uzun süre Milas cadde ve sokaklarında yankılandı. Huri’yi gören bayanlar onun hışmına uğramamak için ya hızlı hızlı yanından geçer ya da yolunu değiştirirdi. Güzel ve şık bir bayanın her zaman Huri’nin hışmına uğraması olasıydı. Bir bayanın onunla karşılaşması, bir tehlikeyle karşı karşıya gelmesi demekti. Tehlikeyi herhangi bir tepkiyle karşılaşmadan savuşturanlar, derin bir oh çekiyordu. Ben Huri’nin bu bağırışlarına hep Ziraat Bankasının önünde rastlardım. Huri, Bankanın önünde durur, karşısındakine doğru bağırırdı: “Orospuuuu!, Kaltaaakkkk!” Ziraat Bankasının önü, sanki onun saldırı üssüydü… Etrafta herkes toplanmış, tek kişilik bir tiyatro oyununu izler gibi onu izlerdi. Huri’nin tepkisini çeken o güzel ve şık giyimli bayanlar ise hiçbir şeyden habersiz onun etki alanında bulunuyorlardı…

“Deli Huri”, güzel bayanları görünce neden böyle davranıyor, neden onlara zarar verecek kadar bir tepkide bulunuyor, bunu kimse bilmiyor. O sadece, Milas’ın caddelerinde avazı çıktığı kadar bağıran, ağzından o küfürlü sözlerin çıktığı bir figürdür veya bir oyuncudur…   

Vaktiyle mutlu bir evliliği varken, bu evlilik mutsuzlukla, kötü bir olayla mı sonuçlanmıştı? Onun yuvası, bağırdığı güzel ve şık bayanların örneğindeki biri tarafından mı yıkılmıştı acaba? Bunları kimse bilmiyor. Bu tür soruları, Huri’nin bu davranışının nedeni ne olabilir diye, çoğaltmak mümkün… Huri’nin başından ne geçti, Huri nasıl bir travma yaşadı da Milas’ın caddelerindeki o şık giyimli, kibar ve güzel bayanlar farkında olmadan onun düşmanı ve hedefi olmuşlardı…

Huri, şimdi Milas’ta yok. Onun bir Huzurevine yerleştirildiği söylenildi. 

Hayatta mıdır, değil midir, bilinmiyor.

Milas, ilginç insan tiplerinin yer aldığı bir yer... Bu insan tipleri, bizim şehrimizin insan manzaralarıdır. Bu konuda, yazılacak/tasvir edilecek çok insanımız var. Aslında onlar; bizim toplumsal yaşam kültürümüzün birer parçası, yaşantımızın farklı renkleri ve desenleri…

Nevzat Çağlar Tüfekçi
nevcagtufekci@gmail.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder