Milas’ta kent yararına,
toplum yararına güzel şeyler olduğu zaman seviniyoruz. Hahh! işte bize yakışan,
bizim kentimize uygun düşen çalışmalar bunlar diyoruz. Hizmet böyle olur
diyoruz. Çöllüoğlu Hanı restorasyon çalışmaları, Arasta sokak sağlıklılaştırma
çalışmaları, bayındırlık çalışmaları vd. çalışmalar…
Bazı olmaması gereken
şeyler olduğu zaman da üzülüyor, bu da yapılır mı, bu kent kimliğine uygun düşmeyen
şeyler diyerek tepki gösteriyoruz. Bu yapılan olumsuzluk, kentin siluetiyle
bütünleşen asırlık ağaçları kesmek olursa, o zaman insan tepki göstermekle
kalmıyor, isyan ediyor!
Milas Vergi Dairesi
binası, Levanten mimarisine göre inşa edilmiş farklı bir yapı. Milas’ın
kültürel kimliğini zenginleştiren bir miras. Bu binanın önündeki iki çam ağacının
pürçükleri çatı oluklarını tıkıyor, kuşlar pisliyor, kozalaklar-kırılan dallar
mükelleflerin üzerine düşüyor diye Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından ağaçların
üstünün kesilmesi için belediyeye yazı yazılmış. Fakat bizim Park Bahçe Müdürü arkadaş,
kısmi budama yerine, çam ağaçlarının kökünden kesilmesine karar vermiş.
Bir ağaç kolay
yetişmiyor. Atatürk, Yalova’da yaptıracağı köşkten dolayı bir ağacın
kesilmemesi için, köşkün temelini başka yere kaydırmış. Başka yerlerde ağaçları
kesmemek için, mimari projelerde değişiklikler yapılıyor ve ağaçlar korunuyor
ve hatta ağaçlar binanın içinde kalıyor. Kıyılarımızda, turizm yatırımları için
bilinçli orman yangınları çıkarıldığını, ağaçların kesildiğini biliyoruz ve
bunlara tepki gösteriyoruz. Tepki gösterdiğimiz şeyleri biz niye yapıyoruz?
Vergi Dairesinin
önündeki kaldırımda kesilen çam ağacının çapına baktım. Yaklaşık 50 cm. Yarım
metre çapındaki bir ağaç kaç yılda yetişir? Ayrıca o ağaçların binaya ve
çevreye zarar vermesi de söz konusu değil. Çünkü ağaçlar binadan uzakta. Eğer
çatıya sarkan dallar zarar veriyorsa, ağacın o kısımları kesilebilirdi… Hem
Vergi Dairesi Müdürünün sıraladığı gerekçeler de çok mantıklı değil!
Vergi Dairesinin
karşısındaki esnafla konuştum. Hepsi o çam ağaçlarının güzel bir görüntüsü
olduğunu, yazın karşıdan gelen güneşe karşı kendilerini koruduğunu ve ağaçların
kesilmesinin yanlış olduğunu söylediler.
Resmi kurumlardan
belediyeye ağaç kesme istekleri geliyorsa, bu hemen yerine getirilecek diye bir
şart yok. Bu konuda uzmanlardan oluşan bir kurul oluşturulmalı, o ağaçların
çevre için tehlike yaratıp yaratmadığına o kurul karar vermelidir. Bu kurul,
kentlilik bilinci ve kent kimliği doğrultusunda bir karar verir… Orman
Mühendisi, Ziraat Mühendisi, Mimar, Arkeolog, peyzaj mimarı veya doğa gönüllüsü
olmayan; kent kültürü ve kent kimliği bilincinden yoksun birim sorumlularının, “ben yaptım oldu” biçiminde vereceği
kararla ağaçlar kesilmemeli…
Sen Park Bahçe Müdürü
olarak her mahallede çok sayıda park düzenlemesi yapabilirsin. Bu takdir
edilecek bir şeydir ama senin yaptığın başarılı işler, kent merkezinde veya
ilçe düzeyindeki kesilmemesi gereken ağaçları kesmeni haklı göstermez. Senin
keyfi davranma hakkın yok! Bir yerdeki başarın, diğer yerdeki hatanı telafi
etmez ya da mazur göstermez. Birim sorumlularının hataları, kamuoyunda belediye
yönetimine kesiliyor. Birim sorumluları adım atarken çok düşünmeli, sebep-sonuç
ilişkisini kurarak hareket etmeli..
Bir ağaç, kişilerin ve
kurumların tapulu malı içinde olsa bile; o ağaçlar kamuya aittir, kamu malı
olarak kabul edilmeli… Ağaç kesilip–kesilmemesi; kurul kararıyla olmalı, buna
kurul(içinde Kent Konseyi de olmalı) karar vermelidir… Keyfi kesmeler, son
bulmalıdır…
(nctmilas@gmail.com)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder